- TEHDİD
- Göz dağı verme, birisini korkutma. Korkutulma
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
tehdîd — (A.) [ ﺪیﺪﻬﺕ ] gözdağı. ♦ tehdîd edilmek gözdağı verilmek. ♦ tehdîd etmek gözdağı vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEHDİD-ÂMİZ — f. Tehditle karışık, tehdit eder surette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHDİDÂT — (Tehdid. C.) Korkutmalar, göz dağı vermeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İR'AD — Tehdid etmek, korkutmak. Muztarib etmek. * Kılıç parlatmak. * Kadın yüzünü kendisi açmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHDİDKÂRÂNE — f. Tehdid edenlere yakışır şekilde. Tehdid edercesine … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tehdit — is., di, Ar. tehdīd Gözdağı Bütün memurlar bu tehditlere gülüp geçiyorlardı. T. Halman Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tehdit etmek tehdit savurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehditkâr — sf., Ar. tehdīd + Far. kār Tehdit dolu, tehdit edici … Çağatay Osmanlı Sözlük
HULF-ÜL VAÎD — Va dedilmiş azabı yapmamak, cezâyı yerine getirmemek. (Cenâb ı Hak kendine isyan edenlerin, günahta devam edenlerin cehenneme gideceklerini beyan ediyor, tehdid ediyor, vaid ile beyanda bulunuyor. Affetmediği takdirde bu vaidinden dönmesi, aslâ… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜDÜD — Çok yaşlı ihtiyar. İhtiyar ve zayıf olmak. * Bir binayı gürültüyle yıkıp göçürmek. (Bak: Tehdid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜHEDDİD — Korkutan, tehdid eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük